TGDD’nin 24.05.2015 tarihinde FİLMON ve İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi ana sponsorluğunda düzenlediği“Grafik Tasarımcı mı Müşteri Tasarımcı mı?” adlı panel ve “Onlar Ne Beğendi” sergimiz gerçekleşti. Çeşitli üniversitelerden katılan akademisyen ve öğrencilerin yanı sıra saha deneyimli grafik tasarımcı dostlarımız da bizleri yalnız bırakmadı.
Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği panelimizde müşteri ve grafik tasarımcıların arasındaki dili konuşmaya çalıştık. Sergimizi 6 Haziran 2015 tarihine kadar İstanbul Üniversitesi Tophane Dil Merkezi Sergi Salonu’nda ziyaret edebilirsiniz.
1-GRAFİK TASARIMCI MI MÜŞTERİ TASARIMCI MI?
Son yıllarda popüler meslek haline gelen grafik tasarım mesleği özellikle gençler tarafından rağbet görmektedir. Mesleğin yüksekokul, lisans, yüksek lisans ve doktora programlarının yanı sıra matbaalarda da çırak-usta ilişkisiyle insan yetiştirilmesi söz konusudur.
Grafik tasarımcıların kendi içinde yaşadığı bazı sorunların haricinde bir de müşterilerle olan diyalog zorlukları bulunmaktadır. TGDD olarak bu konulara bir nebze olsun çözüm arayışı sebebiyle panelimiz gerçekleşmiştir. Alanın önde gelen akademisyenlerinin de panele katılması konu hakkında oldukça yararlı olmuştur.
Biz grafik tasarımcılar profesyonel meslek yaşamımızda müşterilerden gelen brifler neticesinde çalışırız. Fakat zaman zaman müşterilerimizle çalıştığımız sektör veya işyerlerinin alanına-boyutuna göre direkt temas kurar ve bu şekilde çalışmaları yürütürüz. Yüz yüze yapılan görüşmeler sonucu müşterilerin çalışmalara müdahale etmesi sıkıcı bir durumdur. Ancak bu durumu aşabilmemiz için karşılıklı güven ve bizim mesleğe olan hakimiyetimizi karşı tarafa uygun bir dille anlatmamızla geçiştirebiliriz. Bir nevi transformasyon yeteneği gerekmektedir. Bu sebeple grafik tasarımcılar genel kültürü ve algılama kabiliyeti yüksek kişiler olmalıdır.
2-PEKİ BU DURUMU NASIL AŞABİLİRİZ?
Yukarıda dediğim gibi müşteriye güven telkiniyle başlayabiliriz. Müşterinin sektörüyle ilgili aşağı yukarı bilgi sahibi olmamız da bize avantaj sağlayacaktır. Mesela kendi alanlarında diğer rakiplerinin işlerinde kullandığı renkleri, yazı karakterlerini ve yapılan işleri gözden geçirmemiz bize fikir verecektir. Böylece müşteriyle iş üzerinden bir bağ oluşturabiliriz. Onlara etkili çözümü sunmamız hem bizim açımızdan hem müşteri açısından tasarımımızı kolaylaştıracaktır. Zamanlarının kısıtlı olduğunu ve değerli olduğunu onlara hissettirmemiz de pozitif olarak bize yansıyacaktır. Bizler adeta tasarımcıdan öte çözüm ortağı şeklinde çalışmak zorundayız. Bu müşteriyi de bizi de oldukça rahatlatacaktır. Müşteriye, “Sizin gibi düşünüp karar vermeye ve çalışmaya başlayacağım. Bunun için bana gerekli tüm argümanları tam anlamıyla sağlarsanız sonuç da sizin istediğiniz doğrultuda olacaktır.” telkinini vermek zorundayız. Bu güven telkinleriyle müşterimiz bize itimat gösterecektir. Ve böylece artık mesleğe ve tasarıma saygı beraberinde gelecektir.
Panelin konusu olan “Grafik Tasarımcı mı Müşteri Tasarımcı mı?” ayrımını yapabilmemiz için bazı davranışlarımızda aşağıdaki gibi bir uygulama bize oldukça yararlı olacaktır.
- Müşterilerin rakipleri hakkında bilgi edinin. Ve yapılan çalışmalara göz atın.
- Hitap ettiği kesim ve hedef kitlesi hakkında bilgi edinin.
- Sizin yapacağınız tasarımla ilgili ne gibi hedefleri var öğrenin.
- Müşterinin alıcı kitlesinin yerine kendinizi koyup bir nevi empati yapın ve ürünü ya da ürünleri neden almanız gerektiğini bir an düşünün.
Kısacası müşterinizin karşısında sağlam bir duruş sergilememiz ve mesleğe olan hakimiyetimizi karşı tarafa yansıtabilirsek aramızdaki bütün buzları eritebiliriz.
Yıllar bana bu grafik tasarımın basit bir meslek ya da sanat dalı olmadığını defalarca gösterdi. Siz sevgili grafik tasarımcı arkadaşlarıma yaptığınız işlerde, işin mahiyeti, içeriği, getirisi gibi bilgilerin yanı sıra kesinlikle genel kültürün gerekliliğini özellikle vurgulamak isterim.
3-MESLEĞİN KANAYAN BİR DİĞER YARASI İSE KURSLAR.
Bu kurslar başlı başına ticarethane mantığıyla çalıştığı için grafik tasarıma oldukça zarar vermektedir. Özellikle tasarımın felsefesi ve tekniği öğretilememekle beraber isimlerinin “Grafik Tasarım Kursları” olması da ayrı bir durumdur. Bu kursların olması gerekliliği durumunda isimlerinin grafik tasarımda kullanılan programlarla bağdaştırılması gerekmektedir. Çünkü buralarda daha çok bizlerin tasarım yaparken kullandığımız programlar öğretilmektedir. Bu sebeple bu kurslardan çıkan arkadaşlarımız bilgisayar operatörüdür. İşin tipografi, fotoğraf, illüstrasyon, felsefi kuramları öğretilememektedir. Son yıllarda çok fazla kurs açılması da bu kurslarda eğitim veren kişilerin işin ehli olup olmadığına bakılmaksızın çalıştırılması mümkün hale gelmiştir. Bu konunun bir şekilde bir disipline bağlanması acilen gerekmektedir. Bunun için mesleki birlik ve beraberliğe ihtiyacımız bulunmaktadır. Bu birlik ve beraberlik TGDD çatısı altında gerçekleşmelidir.
4-MATBAALARIN BEDAVA TASARIM YAPMALARI SORUNU
Matbaaların da işleri alabilmeleri uğruna tasarımları bedava yapmaları bize olan saygıyı azaltmaktadır. Bu gibi davranışların grafik tasarım mesleğine zarar verdiğini hep beraber görmekteyiz.
5-USTA TASARIMCILAR AKADEMİK DÜNYAYA KAZANDIRILMALIDIR
Bir taraftan da grafik tasarım mesleğinde alaylılar dediğimiz özellikle matbaaya iş hazırlama süreçlerinde oldukça başarılı arkadaşlarımız bulunmaktadır. Bunların bir kısmının akademik dünyaya kazandırılması lazımdır. Yine son yıllarda gördüğümüz alan dışı akademisyenlerin de mesleğe katılmasıyla kargaşa ve bilgi kirliliği artmıştır. Onların yerine usta grafikerler dediğimiz arkadaşların okullara kazandırılması en azından teknik konularda üniversitelerde görev almaları meslek açısından oldukça yararlı olacaktır.
Karar mercileri bu konularla ilgili birimlerdir. Çünkü akademide hocalarımızın eksiklikleri özellikle teknik konularda açığa çıkmaktadır.
Panelde de değindiğimiz gibi akademik kariyer sahibi hocalarımızın sahayı, sahadaki alaylı grafikerlerin de akademik bilgileri az çok edinmeleri gerekmektedir. Bu sebeple acilen işbirliğine ihtiyaç vardır.
1990’lardan sonra teknolojinin de gelişmesiyle popüler olan grafik tasarım mesleğinin çeşitli sorunları bulunmaktadır. Bu sorunları hep beraber çözmek için TGDD gibi bir meslek derneğinin çatısı altında toplanmaya, birlik ve beraberliğe ihtiyacımız vardır. Bunun için sık sık bir araya gelip bu konuların konuşulması, tartışılması ve çözümlerin aranması gerekmektedir. TGDD bu yolda önemli adımlar atmaktadır.
Grafik tasarımcıların gelir durumları ve almaları gereken ücretlerin ayarlanması, eğitim durumları, akademisyenler, alaylılar, geçilmesi gereken sınavlar, alan dışı mesleğe giren tasarımcılar meslekte itibarsızlaştırmaya yol açmaktadır.
Bunlara bağlı olarak grafik tasarımcıların ücretleri de kesinlikle belirli şartlarla standarda getirilmesi ve bir kez daha düşünülmeli diye yazıma son veriyorum.
Sergi ve panelimize özen gösterip bizleri kırmayan, Aydın Üniversitesi Grafik Tasarım Bölüm Başkanı Sn. Doç. Dr. Fuat Akdenizli, Gelişim Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sn. Nuri Sezer, Gelişim Üniversitesi Öğretim Görev. Sn. Bülent Okay, Gelişim Ajans Sn. Hüseyin Yayla, Doğuş Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Sn. Setenay Sezer ve bize imkan tanıyan İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Sn. Mehmet Yalçın Yılmaz hocalarıma ayrıca bize bu konuda çalışmalarımızla ilgili sponsor olan Filmon yetkililerine, katılımcıların tümüne teşekkürlerimi arz ederim.
Şeref KOCAMAN
TGDD Yönetim Kurulu Y. Üyesi,
Teknik Eğitim ve
Etkinlik Koordinatörü