10 MADDEDE GRAFİK EĞİTİMİ YANLIŞLARI (İŞYERİ ÖĞRENCİYE STAJ PARASI DEĞİL, OKUL İŞYERİNE USTALIK PARASI ÖDEMELİDİR.)
1-Az yetenek ile çok pratik mi başarıya ulaşır, yoksa çok yetenek ile az pratik mi diye sorsalar, ben birincisi daha başarılı olur derim.
2-Mahalle arasında çok iyi futbol oynayan bir genç, bir spor kulübünün futbol okulunda iyi bir antrenör eşliğinde eğitim alırsa, aynı yetenekteki fakat eğitimsiz bir sporcudan çok daha üstün olur.
3-Çok iyi silah kullanan birisi orduda eğitim alırsa iyi bir asker olur, orduda eğitim almazsa iyi bir katil olur.
4-Grafiker eğitimi veren güzel sanatlar fakülteleri, grafiker olacak öğrenciyi
a) Üniversite seçme ve yerleştirme sınavlarına tabi tutmakta,
b) Sonra da genel yetenek sınavına tabi tutmaktadır.
Türkiye’de bu sınavlar kaldırılmalıdır. Bu sınavlar Türk gençliğinin önünü tıkamaktadır. Ülkenin kalkınmayışının ilk ve en önemli sebeplerinden birisi bu sınavlardır.
Genel yetenek sınavları ise sanki her grafiker veya her iç mimar ressam olacakmış gibi yapılmaktadır. İyi resim yapan iyi grafiker olur gibi bir yanılgı ile bu sınavlar düzenlenmektedir. Bu sınavlar grafiker olacaklar için bir katliamdır. Bu sınavlardan menfaat elde eden hazırlık dersaneleri ve üniversite güzel sanatlar hocaları vardır.
Grafikerliğin çeşitli branşları ve dalları vardır ve her sınav bu dallar için özel olmalıdır. Bir tek genel sınavla ressam seçer gibi grafik öğrencisi seçmek yanlıştır. Buna karşılık grafik bölümlerine hiç sınavsız, sorgusuz sualsiz her gelen öğrenciyi de almak yanlıştır. Bu da öğrenciyi müşteri olarak görme zihniyetidir.
Öğrenci alınırken mülakat sınavı sona bırakılmamalı, önce mülakat sınavı yapılarak bir atölyeye veya bir ustanın yanına çırak alınır gibi soruşturulmalı, öğrenci grafikerliğin hangi dalını istiyorsa o dal ile ilgili yetenek sınavı (giriş sınavı) yapılmalı eğitimini tamamlarken uzman olup olmadığı ile ilgili seviye (Uzmanlık) sınavı yapılarak mezun edilmeli, mezun olurken uzman olarak mezun olmalıdır.
2 aylık staj formalitesi kaldırılmalı, Piyasa tecrübesi okuldan sonra değil, okulda okurken elde edilmelidir. Öğrenci okurken iş yerlerine staja gitmeli, işyeri öğrenciye staj parası değil, okul işyerine ustalık parası ödemelidir.
5-Grafik eğitimi veren fakültelere girmek, yukarıdaki 4üncü maddede sıralanan gerekçeler nedeniyle çok zordur, bu yüzden grafiker olmak isteyen gençler bu sınavlarda elenince ya vazgeçmekte ya da DERSANELERE YÖNELMEKTEDİRLER.
6-Dersaneler ise TASARIM eğitimi vermemekte, SADECE PROGRAM eğitimi vermekte ve aslında TASARIMCI yerine OPERATÖR yetiştirmekte, mezunlarını da KANDIRMAKTADIR.
7-Fakülteler ise TASARIM eğitimi yanında yeterli PROGRAM eğitimini verememektedir. Çünkü hocaların çoğu bilgisayar kullanmayı BİLMEYEN kişilerden ve RESSAMLARDAN oluşmaktadır. Meslek LİSELERİNDE DE durum aynıdır. GRAFİK MESLEK LİSELERİ ve FAKÜLTELERİ bu yüzden piyasaya TASARIMI bilen, fakat PROGRAM bilmeyen, teorisi güçlü, fakat pratiği zayıf mezunlar vermektedir.
8-Dersanelerde ise durum tam tersidir. Onlar da Tasarımı zayıf, Program bilgisi iyi elemanlar yetiştirmektedir. Dersaneler TASARIM Bilgisi vermemekte, tasarımı iş hayatında deneye yanıla öğrenirsiniz veya tasarım sizin içinizde varsa tasarımcı olursunuz propagandasıyla müşteri (öğrenci) çekmektedirler.
9-KISACA; hem tasarımı hem programı iyi bilen, hem teorik, hem pratik bilgisi güçlü grafiker adayları mezun edilemediğinden bu sıkıntılar ve acılar yaşanmakta, neyin ne olduğu anlaşılamamakta, yapay bir alaylı-mektepli çatışması yaratılmaktadır.
10-İster 4 yıllık, ister 2 yıllık okul mezunu olsun, isterse dershane mezunu olsun, tüm bu eğitim kurumlarını bitiren mezunlar YARIM EĞİTİM ALIYORLAR.
Yarım eğitim alanlar da PİYASADA YARIM, hatta ÇEYREK MAAŞA ÇALIŞIYORLAR.
Grafikerlik eğitimi bu değildir, bu OLAMAZ, bu OLMAMALIDIR!